Şehrimize ve sevdamıza sahip çıkıyoruz...

26 Aralık 2009 Cumartesi

Kimileri Başka Atkı Dolar Boynuna



Şehrin soğuk günlerinde çıkar tüm atkılar.
Herkes boynuna bir atkı dolamış yaşlısı genci erkeği bayanı.
Şehrin çocukları belli karşıdan görünüyor yeşil siyahın asaleti.
Karşıdan görünce sanırsın tüm vücudunu ısıtıyor 20 santime 1 buçuk metre atkı.
Isıtmasada tüm bedeni ısıtıyor işte insanın içini gerisi önemlimi.
Ne kadar üşüsede beden bir kaç nefes çekersen o boynundaki renklerden
ısınıverirsin hemen.
Unutmadan o boyundaki atkılar az yıkanmış olur hep
İçinde galibiyet sevinci,
Mağlubiyet hüznü ve gözyaşı,
Deplasman anısı,
En koyu sohbetlerde çekilen sigara dumanını,
Kısaca bir anı yumağıdır yıkanamaz büyüsü kaçar.
Bunların dışında birde var diğerleri;
Renk uyumu için atkı takanı,
Moda olduğunu sanıp dolayanı,
Gerçekten üşüdüğü için sarınanı,
Tabi birde istanbul tribüncüsü vardır onlarda sımsıkı sıkar boynunu.
Bunları görünce sanırsın babadan tribüncü
Bir hafta İstanbul bir hafta deplasman yapıyor abisi
Delicesine seviyor renkleri başarı değil tutkusu
Gidemese bile maça lig tv karşısında patlatıyor gırtlağını
Kimin haddine tartışmak onun arma sevgisini
Birde Şehrini seviyor bu dürzü
Mangalda kül bırakmıyor Şehrini savunmakta
Ama boynunda yok şehrinin rengi
Nerde arkadaş sendeki şehir sevgisi
Ondaki atkı ısıtsada tüm bedeni ısıtmadıktan sonra yüreği neyleyim başka rengi.
Kimileri dolaya dursun boynuna başka atkıları bizim içimiz ısınıyor neyleyelim gerisini.

21 Aralık 2009 Pazartesi

Fark

20.02.2020

#1

Süper Amatör Lig A grubunda Denizlispor deplasmanda Akkonaksporla oynadığı maçtan 3-0 lık mağlubiyetle ayrılarak 3.Lige terfi playoffları için şansını oldukça zora soktu.Akkonak stadında oynanan mücadelede Denizlispor üstünde bulunan temlik ve icralar yüzünden yeni transferlerini oynatamadı ve
B genç takımla maça çıkmak zorunda kaldı.Maçı 300 kadar taraftar izlerken maçtan sonra Ultras Hierapolitan Hools üyesi taraftarlar takımın içinde bulunduğu ekonomik darboğaza ve Denizli şehrinin ilgisizliğine dikkat çekmek için Çınardan klüp binasına sessiz bir isyan yürüyüşü gerçekleştirdi.Denizlispor önümüzdeki hafta kendi sahasında Akalanspor ile karşılacak.

#2

Turkcell Super Ligde Denizlispor Gaziantep deplasmanından eli boş döndü ve tehlikeli bölgenin içinde kalmaya devam etti.Sene başından itibaren 4. teknik direktörünü değiştiren Denizlisporda son T.D Murat Hacıoğlunun takımın kötü gidişatı gösterilerek görevine son verildiği öğrenildi.Gaziantepte U.H.H üyesi 100 kadar taraftar Denizlisporu yalnız bırakmazken maçtan sonra takımlarının kötü oyununu alkışlarla protesto ettiler.
Denizlispor başkanı Ali İpek maçtan sonra takımın oyunundan memnun olduğunu ve Süperlig in en iyi kadrosuna sahip olduklarını belirtirken bu takımın son 14 senedir olduğu gibi bu senede en kötü son haftada ligde kalacağını iddaa etti.
Dip not:Denizlispor son 14 senedir son haftada ligde kaldı.

#3
Şampiyonlar ligi D grubunda bulunan Denizlispor grup liderliği maçında deplasmanda Real Madridi 3-0 yenerek grubunu lider olarak tamamlamayı garantiledi.Maçta baştan sona etkili bir oyun sergileyen Horozlar Real Madridi adeta 90dk kendi sahasına hapsetti ve rahat bir galibiyet aldı.Bu arada Madridde takımlarını yalnız bırakmayan U.H.H üyesi 100 kadar taraftar ile Real Madridli taraflarlar arasında maçtan önce bir arbede yaşanırken 4ü ağır 40 madridli taraftarın yaralandığı 20 Denizlispor taraftarının gözaltına alındığı belirtildi.Maçtan sonra Denizlisporlu futbolcular,teknik heyet ve başkan gözaltına alınan taraftarları ziyaret etmek için Madrid bölge karakoluna geldi.Taraftarlar Denizlispor klüp başkanı ve Dışişleri bakanın yoğun çabalarıyla serbest bırakıldı.Takım ve U.H.H kafilesi özel uçakla kente döndü.Çardak havaalanında takımı karşılayan 10bin taraftar şehir merkezine kadar konvoy halinde Denizlispora eşlik etti.

20 Aralık 2009 Pazar

BİZ HAK ETTİK !!!

BİZ HAK ETTİK...

İnsanlar layık oldukları şekilde yönetilirler.
Severim bu sözü.
Doğru sözdür çünkü.
Yöneticilerin beceriksizliğinden , içinde bulunduğun çıkmazdan şikayet etmeyeceksin.
Çare üreteceksin.
Çare üretecek gücün yoksa ne yapacaksın?
Çaresizliğin , parçası olmayacaksın.
Düzenin dümen suyuna gitmeyeceksin.
Düzenin dümen suyuna gidenlerin düzenden şikayet etme hakkı yoktur.
Şikayet ettiğin yöneticilerle uyum içindeysen o yöneticilerden farkın yoktur.
Onlar başarısızsa sen de başarısızlığın bir parçası olmuşsundur.
Bu bir suçsa sen de o yöneticiler kadar suçlusundur.

Bu kulüp , sezon başında belli etti sezon sonu akıbetini.
Dedi ki başkan:”Hedefimiz ilk 10”
Peki kim geldi ilk 10 hedefi olan takımın başına? Ligden düşen son üç takımdan birinin hocası : Erhan Altın...
Dedik ki : “Olmaz... Düşeriz.. Elinde Messi bile olsa kurtuluşumuz olmaz.”
Çünkü takımın başındaki kişi usta değilse kaliteli malzemeyi bile mundar eder.
Nitekim etmiştir. Ali İpek bunun örneğini bu camiaya defalarca yaşatmıştır: Mehmet Kulaksızoğlu , Ali Yalçın , Ümit Kayıhan...
Bu ibret dolu deneyimlerden ders alınacağına yine bir çam devrilmiş ve takımın başına Erhan Altın getirilmişti.
Ne oldu?
Yanlış hesap Bağdat'tan değil TSL hezimetlerinden döndü.
Sonra dediler ki : “Akıllandık.. Bundan sonra yardımcı hocalarla çalışmayacağız”
Nurullah Sağlam getirildi rica minnet. Takım toparlanmaya başladı az buçuk.
Ama başkandan yine bir skandal hamle ve Nurullah Sağlam şehri terk etmek zorunda kaldı.Biz Nurullah Hoca gittiği gün düşüş sürecinde son noktayı yaşadık.
Geldiği günden beri 8-9 hocayı gönderen bir yönetimle hangi aklı başında hoca anlaşır?
Hiç kimse...
Sonuç: Deneyimsiz Hakan Kutlu takımın başına getiriliyor.
“Bundan sonra yardımcı hocalarla çalışmayacağız” sözünü hiçbir medya mensubu,hiçbir taraftar hatırlatmıyor başkana.
Tribünler de yutuyor bu lokmayı.
Kimse tepkisini gösteremiyor.
Kimse diyemiyor ki : “Başkan bu takım düşüyor , sen ne yapıyorsun?”
Ve ilk yarı karnesi : 17 maç sıfır galibiyet , 7 puan...

Bu duruma gelene kadar birkaç yumuşak tepkiye bile celallenen , “gıdıklama” edebiyatıyla taraftarı hedef gösteren yönetime zerre kadar tepki gelmemiştir.
Herkes bu rezaleti içine rahatlıkla sindirebilmiştir.
Bu vakitten sonra gösterilecek tepkinin de zerre kadar değeri kalmamıştır.
GEÇMİŞ OLSUN.

Zamanında ikaz edilmeliydi. Siz ne yapıyorsunuz , denilmeliydi ; fakat denilmedi.
Kimsenin işine gelmedi.
“Amaaannnn , neme lazım yahu... Başıma iş mi açayım” dedi herkes.
Alın size işin kralı...

Bundan sonra jenerik müziğiniz : “Baaank Asya Birinci Lig , Birinci Lig Bank Asyaaa...”
Nasıl , güzel mi? Kulağa hoş geliyor mu?
Bundan sonra böyle...


Artık sızlanmanın tepkinin anlamı yok.
Hak edilen bir sonuç bu.
Beceriksizliklere , vurdumduymazlığa, zorbalığa , haksızlığa,adaletsizliğe , goygoyculuğa,yağcılığa,nemelazımcılığa seyirci kalınırsa hak ettiğimizi alırız. Nitekim aldık...

Biz istedik böyle bir yönetimi.
Biz istedik böyle bir sonucu.
O zaman layığız demektir.

Bu kentin tek büyük markasına sahip çıkamadık.
Armamıza sahip çıkamadık.

Bilet alıp maça girmeyi ya da 90 dakika bağırmayı takıma sahip çıkmak sandık.
Yöneticilere sahip çıkmayı Denizlispor'a sahip çıkmak sandık.

Denizlispor'un futbolculardan daha büyük olduğunu anladık da yöneticilerden büyük olduğunu anlayamadık.

Biz hak ettik.
Tahammül ettiğin şey hak ettiğindir.
Samimiyetsiz futbolculara , beceriksiz yöneticilere , acemi hocalara , tepkisiz tribünlere , vurdumduymaz medyaya tahammül ettik.
O zaman bu tahammül gösterdiklerimize layığız biz.
Layık olduğumuz şekilde yönetildik ve tahammül ettiğimiz sürece de bu zihniyetlerce yönetileceğiz.

TRİBÜNLERİ KÜME DÜŞEN BİR KENTİN TAKIMINI KİMSE BU LİGDE TUTAMAZ...

15 Aralık 2009 Salı

Öyle Bir Geçer Zamanki .. (1984)


Kaynak : Millyet'in arşivinden alınmıştır

14 Aralık 2009 Pazartesi

BİZLER İNANDIK SİZ DE İNANIN…..yiyene !!!!!

Gene bir umut kaplıyor insanı gene bir 3 puan alma ümidiyle lalezara heycanla gidiyoruz
Belki olur belki bir 3 puan hanemize yazılır da bu utançtan kurtuluruz diye
Herkezde aslında bir umut,ama kimse söyleyemiyor
Küfürler havada uçuşmasın dalga konusu olmiyim diye
Stada çıkarken herkez gırgır şamata yapsada aklı fikri herkezin 3 puanda
Ah horozum bugünleri de mi görecektik,gördük ama yıkılmadık giydik formamızı taktık atkımızı stadın yolunu tuttuk
Herkezde bir burukluk
Stadın çevresinde dolaşan çoğu kişide maçtan belki umutsuz ancak ya alırsak 3 puanı
O sevinçle evlerimize gitmenin tadını yaşasak
Staddan çınara tezahüratlar eşliğinde insek bir 66 patlatsak herkez yırtsınsa bi güzel
Çok mu şey istedık
Hayır alt tarafı 3 puancık
Bu haftadan sonra bizler inandık sizler inanın diye bağırsak da kimsenın inandıgı falan yok
Bağıranlar da bi gazla
Yan tarafdaki çekirdekçilerde içinden has s..tirin lan bu takımın 3 puan alamıyacagını sokaktaki çoçuklar biliyor ne inanması
Napalım bea amcacım diyoruz bizlerde biliyoruz alamayacaklarını ama o şanlı formayı renkleri görünce tutamıyoruz kendimizi diyoruz içimizden J
Olsun bizler 3 puanı için sevmedık ki bu takımı en çok adama koyan o formayı giymeyi horoz amblemini taşımayı haketmeyen11 kişi saha da görmek canımızı acıtıyor
Olsun bea horozum bizler renklere aşığız seneye peş peşe geliverir 3 puanlar o zaman amcalarda utanır bizler de gene bagırırırz BİZLER İNANDIK SİZ DE İNANIN !!!


[KaPaLI]anıL

Hüznün Şehri

Bir şehre hüzün yağıyor hemde bardaktan boşanırcasına.Göz yaşları dökülüyor kocaman yürekli bünyelerden.Ağlamıyor gibi görünmek istesekde ağlıyoruz işte erkeklik gururu demeden delikanlılık düşünmeden sevdalımızın haline ağlıyoruz.Sonra çaktırmadan yeşilin yanındaki siyaha siliyoruz göz yaşlarımızı.
Hüznü,kederi paylaşıyoruz, paylaştıkça belki azalır diye ama nafile.Koca şehrin hüznünü yükleniyoruz yüreklerimize bir gün gülme umudu ile.
Geçecek bu günler hüzün bulutları dağılıp güneş açacak elbet Denizlide ama iş işten geçmiş olacak geriye göz yaşı döken gözlerin, hüznü taşıyan yüreklerin izleri kalacak.
Hüznümüzüde göz yaşımızıda gizlemeden bekliyoruz artık güzel günleri hayal ederek.Sen bizi ağlatsanda hüzünlendirsende Denizlim senden vazgeçemeyiz biz hep seninleyiz.

Ben aşk sarhoşuyum
Seninle horoz
Hep seninleyim

Sen üzsende bizi
Seninle ölüme geleceğim
De-niz-li

Diyerek bu yazıyı noktalayalım en iyisi.

11 Aralık 2009 Cuma

Bir Şehrin Sevdalıları

Yeşil siyah renklerin savunucusu koca şehrin sahipleri onlar.
Bir şehri en fazla ne kadar benimseyebilir bir insan sorusunun belkide en güzel örnekleri.Aslında bu benimsemekte değil artık, bu bir aşk.
Hem de öyle Leyla-Mecnun,Ferhat-Şirin,Kerem-Aslı gibi karşılıklıda değil, karşılığını beklemeden sadece renklere aşık olmaktır dününe bakmadan yarınına karar kılmaktır bu sevda.
Körü körüne sevmek yerini yurdunu bilmektir.
Stadlarda delice bağırıp yarına sesinin kısılmasını göze almak bin bir zorluğa zahmete katlanıp saatlerce yollarda sevdiğinin peşinden koşmaktır.
Koca şehirde azınlıkta kalmaktır derdine yeşil siyah merhem çalmaktır.
Yeşili görünce siyahı, siyahı görünce yanına yeşili itinayla koymaktır.
Toz pembe deyişine inat hayata yeşil siyah bir pencereden bakmaktır.
3 erli 5 erli toplanıp hiç aralıksız her gün sevdasını kıyıda köşede konuşmaktır.
Düşerken bile şampiyonluk hayali kurmak bir gün şampiyonlar liginde final oynayacağına inanmaktır.
Aslında bir nevi deliliktir bu bir şehre ve onun takımına sevdalanmak delicesine binlere inat yüzlerle koca şehri savunmak.Hayal olsada şampiyonluklar yakaya ilişmiş olsada düşme korkusu sevda engellenemez koca yüreklerde.Gönül ferman dinlemiyor diye boşuna dememişler her olumsuzluğa inat en olumlu şey sevdanın her gün daha da artmasıdır yüreklerde.
Kocaman şehrin az ama öz sevdalı insanlarına selam olsun.

8 Aralık 2009 Salı

Elveda Ankara,Elveda Süper Lig



Erken olabilir böyle bir başlık için.Ancak takımın hali ortada,taraftarın hali ortada,şehrin hali ortada.

Evet bu pazar belkide bir süreliğine son Ankara deplasmanımızı yaptık.Bu ligde kalıcı olmadığımızın yavaş yavaş farkına varıyoruz.Seneye Ankarasporun lige çıkmayacağını Hacettepe'nin de düşeceğini varsayarsak Ankara'nın Bank Asya ligindede bir takımı kalmayacak.

Öyle bir taraftar ki;15 haftadır galibiyet yüzü görmeyen bir takımın peşinden 4 otobüs Ankaraya gidiyor.75 dakika gol gelene kadar var gücüyle takımını destekliyor gırtlak patlatıyor.

Sonuç;her zamanki tarife.Eğilen başlar,yıkılan hayaller,cehennem azabına dönen bir 500km.

Öyle bir noktadayız ki;artık takıma tepki koymak bile anlamsızlaşıyor.Her sene okulda başarısız olan bir öğrenci gibiler.Babası kızsada,dövsede,kessede yine bir ilerleme yok.

Yok işte kardeşim bu adamlarında kapasiteleri bu kadar.Olmuyor işte.

Yönetime küfretsen ne olacak?Yerine kim gelecek.Gelse ne değişecek.

Freni patlamış bir araba gibiyiz.Yokuş aşağı sürükleniyoruz.Çarpıp duracağımız yeri düşünüyoruz.Acaba kazadan sonra tekrar ayağa kalkabilecekmiyiz?


7 Aralık 2009 Pazartesi

İNADINA!


Dışarda bindir türlü laf.Her maç sonu hüsran.Taraftarı aptal yerine koyan acıklamalar.Her gol sonu yıkılışlar.Tepkilerin üstüne bi sigara gider diyen baskan . Hevesi kaçan insanlar , yapılanamayn organizasyonlar . Denizlisiz bir Denizlispor.......
Her ne olursa olsun ..
Sartlar ne kadar kötü olursa olsun.
Her maç sonu hüsran olsada .
Bir sonraki hafta yenilecegini bilsende.
Biz sevmişiz bir kere .
vazgecermiyiz ki bu sevdadan.....
Biliyoruz yarın yine toplanacagız o kahvede...
eminimki yine içecegiz sotelerde...
Yine söyleyecegiz o sarkıyı ...
Tombul şişe yine dert ortagımız olacak .
yine maç öncesi uykumuz kaçacak .
yine cıkacagız erkenden sokaklara ....
ablamızın uyarlaması ile .....................

Bir umuttur yaşamak bil
Seveceğiz inadına!
Yüreğimiz kan ağlasa
Güleceğiz inadına!
Bank Asyaya düşsen bile
Ateşlerde sönsen bile
Binlerce gol yesen bile
Seveceğiz inadına!
Hayat budur umutlar çok
Ne şüphe duy ne de kork
Öyle teslim olmak da yok
Yeneceksin inadına!
İnadına!
İnadına!
Seveceğiz inadına!
Birgün bizde koşacağız
Adım adım kupalara..........

Hayatımızın neresindesin ?

3 Aralık 2009 Perşembe

Kahvehane muhabbetleri........


Şehrin karanlık , sakin ve kömür kokan havasında bos bos yürüyorum .Gençligimin henüz belki basında karamsarlık içinde elim cebinde ... Sanki sehir sadece benim gibilerine karanlık , kimisi karı kız peşinde kimisi sekil ...Sehrin yeşil ve siyaha olan ilgisizliginin içinde yürüyorum .Hergün ögle vakitini biraz gecince nerdesin reis? -herzamanki yerde buluşuyoruz dimi ?-heralde olum ...ve yeşil siyah kavgamızın en derin sohbetleri içine dalıyor çay üstüne sigara yakıyor biraz tebessüm biraz keder katıyoruz sohbetlerimize..ve baslıyoruz....

-hacı gördün mü ya bu hafta yunanistandaki olayları ...
-ne yapmış lan onlar öyle
-abi su arisin bestesini söylesene ya
-simdi aklımda degil yaa...
-hacı burak gelsinde su atkı tasarımın konusalım
- evet ya iyi olur
- dayı ordan iki çay versene ya ...
- buyrun gençler
-dayı atesin var mı ?
-içmeyin lan su sigarayı gençliginize yazık .
-bosver be dayı bizim halimiz zaten ortada..
-hacı gecen arkadaslarla bi ortama gittik kızlar felan var konusamadım ya elim ayagım tutuldu yabancı kaldım a.q
-sorma ya tribün diye yırtıyoz kendimizi unuttuk o ortamları
-valla öle ya hem kız bulsak deplasman nasıl para bulcak ki
-orası öle
-sonra gitme diye tutturcak
-bizi bozar bu işler ya .
-cekeriz resti askından önce gelir arma sevgisi
-ahaha yaparsın sen
-ahaha
-hafta sonu yapıyoruz dimi pankartı
-yapalım ilk önce resimleri bulalımda
-hallederiz ya onları
-tamam
-Ankaraya geliyon di mi lan?
- valla zor be hacı biliyosun durumları aile bi yandan para bi yandan zorlarız sartları
-para bendede sorun ya sigara parasından 25 kurus eksik cebimdki para
-desene yine terso kaldık
- aynen öle ya
-hayatımız terso ulan
-:)
-Takım yine yenilecek ama arma peşindeyiz
- aynen iyi günde kötü günde
-bizimkiler nerde lan
-gelecekler simdi
-tamam
-dayı iki çay daha versene ya
-hacı bi sigara daha versene cigerlerimiz bayram etsin
-bırakcam bu sigarayı ya
- evet dünde böle demiştim
-ahaha
..................................

2 Aralık 2009 Çarşamba

Ya Şimdi ?

Deplase vakti!


Arma ugrana cıkılan tehlikeli yolculuktur deplase.
Kahverngi tombul şişedir deplase.
Sigara dumanıdır deplase.
Yeri geldiginde mevzudur deplase.
Otobüs koridorunda uyumaktır deplase.
Evden kaçmaktır deplase.
Başka sehrin havasını koklamaktır deplase.
Aç kalmaktır deplase.
Bilet parasının cıkmamasıdır deplase.
15 dakikada durmaktır deplase.
Genellikle hüsrandır deplase.
Yaşam bicimidir deplase..

1 Aralık 2009 Salı

ankaragücü deplasmanı



topçuların kapasitesi 4 beraberlik alacak kadarmış.
yönetimin kapasitesi bu topçulardan kadro kuracak kadarmış.
taraftarın kapasitesi bu deplasmana 2 otobüs gidecek kadarmış.
bu şehrin kapasitesi tüm bu olan bitenle ilgilenmemek/görmemek duymamak bilmemek kadarmış.

Emeği geçen herkese teşekkürler..