Şehrimize ve sevdamıza sahip çıkıyoruz...

16 Aralık 2011 Cuma

11 Aralık 2011 Pazar

Uğruna

Bu sezon uğrunda 2524 kilometre Horozum.

Sizinle savaşmaya,sizinle ölmeye geldik...

25 Ağustos 2011 Perşembe

kısa bi aradan sonra kaldıgımız yerden devam ediyoruz maceralara ......

20 Nisan 2011 Çarşamba

Kilit Maç : Karşıyaka ( aylar aylar önce )

Sezona fırtına gibi girmişiz , üst üste galibiyet moraller yerinde , Denizlispor kesin çıktı söylemleri.

Ligte tahminim 7.8. hafta falan.

Fikstürü açıp baktım son haftalara doğru kimlerle oynuyoruz.

Bu hafta oynayacağımız KSK maçı gözüme ilişti. Atmosferi çok iyi olacak bir maç tahminlerde. Birbirine yakın 2 Ege ekibi sonuçta.

Dedim bu maça KSK play off hesapları ile gelir biz ise alacağımız 3 puanla artık süper ligteyiz deriz.


Ama olmadı , sezon başladığı gibi bitmedi. Umutlar tutmadı. Takım belkide Denizlispor tarihinin en büyük düşüşlerinden birine imza attı. İlk yarıyı lider bitirip 9.sıraya düşmek , 1966 kuruluş yılımızdan beri başka bir örneği varmı ; sanmıyorum.

Bu arada son 4 maçı alma hesapları dönüyor. Keşke böyle birşey olsada bu sezonda şu taraftarın son umududa boşa çıkmasa..

Seneye bu sıralar şampiyonluk umutlarıyla yazmak dileğiyle.

28 Mart 2011 Pazartesi

Sevinelim bir kere daha olmaz mı?

5 haftadır 3 puanı olmayan bir takım düşünün.
İlk yarıyı lider kapatıp şu an 9. sırada olan bir takım daha düşünün.
Hatta ve hatta Kasım ayının başından bu yana evinde maç kazanamayan bir takımda düşünün.
Bu 3 takımı topladığımızda ortaya tek bir takım ismi çıkıyor DENİZLİSPOR.

Oysa ki lig başladığında o kadar umutluyduk ki,
Geçen sene çok kötü bir sezon geçirmiştik her hafta göz yaşı döküp çok acı şekilde düşmüştük.Ve bu üzüntülerin ardından iyi bir dönem geçireceğimizi düşünüyor ve düşündürtülüyorduk.
Aslına bakarsanız tam da beklediğimiz gibi olmuştu kısa sürede liderliğe oturmuş ve herkesin hayretle ve coşkuyla izlediği mükemmel bir takım olmuştuk.O kadar mutluyduk ki gözümüz hiç bir şeyi görmüyor her maç sonu şampiyonluğu garantilemişçesine seviniyorduk.Artık güzel günlerin zamanıydı geçen senenin hüznü gitmişti bu sene bahardı artık bizim için.
Başımız dikti her yerde neticede şampiyonduk artık bu takım açık ara şampiyon olur diyorduk sadece bizde değil tüm izleyenler öyle diyordu.

Ama ne olduysa bir yerde durakladık her şey sarpa sarmaya başladı.Lig sonuncularına puanlar vermeye saçma sapan son dakika golleriyle puan kaybetmeye başladık.Hani o müthiş takım gitmişte sıradan bir düşmeme mücadelesi veren bir takıma dönmüştük.Ne yaparsan yap olmuyordu.
Ücret sıkıntısı var dendi giderildi değişen olmadı
Başkan değişti, takım yine değişmedi
Teknik adam değişti ama yine yoktu o ilk haftaların takımı
Ve artık iyice dibe vurmuştuk
Şampiyonluğu sayıklarken şimdi play-off'a kalabilsek bari diyoruz.
Şimdilerde geçen sene ki gibiyiz yine başımız yerde.Korkuyoruz yine ve yine ağlıyoruz gecelerce.Hani ne zaman sevinsek çıkıyor bir kusur ama burda çıkmasaydı be abi.En azından bu kadar inanmışken bu kadar sevinmişken olmasaydı bu kötü günler.
Değişmesi gereken ne kaldı?
Bu takımın kazanamsı için ne yapılması gerekli?

Üzülüyoruz ama hala sevdanın verdiği heyecanla hadi diyoruz belki son şans.Belki düzeliriz.Onun içindir ki bugün kazanmalıyız.

Umutun içinde 'mut' varsa
Umutsuzluğun içinde 'umut' vardır

Diyor ya Cemal Süreyya işte onun için saldırın.
Oynayın be olum güldürün yüzümüzü sevinelim bir kere daha olmaz mı?

4 Şubat 2011 Cuma

Yumruklar Havaya


1998-1999 sezonunda Ersun Yanal ile çıktığımız süper lige 2009-2010 sezonunda veda ettik. Veda edişten - Bankasya liginin başlamasına kadar geçen süre birçok kişi için bir boşluk zamanıydı.

Bu boşluk bazıları için dahada uzadı belki ..
Takım ilk 10 haftada galibiyet alıp mükemmel oynamasına rağmen hala düşmenin verdiği bir sarsıntı hala mevcuttu kafalarda az yada çok.

Ama sevinmeye başlamıştık tekrardan. Altay maçı ve Tavşanlı maçı sonunun bize hissettirdikleri bunun göstergesi.

Derken takım düşüşe geçti , beklenmedik takımlara kaptırılan puanlar, bizi süper lige taşıyacak dediğimiz oyuncuların düşen performansı..

Kısaca fark atarak süper lige tekrar gelir denilen takım düşüşe geçti , bu hafta toparlanırız-öteki hafta geçer denilen süre Hamza Hoca'nın takımdan gönderilmesi ile son buldu.
Şimdi ne olacak ?

Yeni bir süreç başladı , önümüzde Rize maçı var , bu maçı kazanırız kaybederiz önemli olan bu maçtan sonrası birazda. Eksikle gidiyoruz , rakip bizim kadar güçlü ve bizim kadar süper lige istekli. Rize'den kaybedeceğimiz puan sineye çekilebilir. Önemli olan Diyarbakır-Erciyes-Giresun- G.B.B 'den puan kaybetmemekti.

Neyse..

Artık eskiyi unutup takıma gereken desteği vermeliyiz , nedenmi ?

Bu takım bu sene çıkmalı ! Yeri olan yere ne kısa zamanda dönmeli.

Yönetimin Teknik Direktör seçimi tabiki önemli. Ama artık iyiyi düşünelim iyi olsun. Karamsarlık birşey kazandırmaz artık.

Gelelim konu ismime neden yumruklar havaya ?
Tribünde gözlemim çoğu kişinin hevesinin gitmesi , eller aşağıda , tezehürat sırasında yumruğunu kaldıranların sayısı az. Bu bir heves yılgınlığının göstergesi bana göre. Yumruklar , çırpılan eller hiç susmasın tribünde ,yeni bir dirileşle birlikte onlarda yolculuk etsin.

Yumruklar inmesin haydi havaya.. bu takımı hep beraber çıkaralım..

Başlamasak mı?

Yarın saat 14:00’da çok önemli bir maça çıkıyoruz.
Rakibimiz bizden sadece 2 puan üstte 3. sırada bulunan Çaykur Rizespor .Rize’nin soğuk ve yağışlı havasında bir maç olacak.Bir çok sakat ve hasta oyuncumuz var Rize’ye götürülmeyen.Hamza Hoca gittikten sonra hiçbir hoca ile de anlaşılamadı.Çok fazla teknik ve takımsal olaylara girmeyeceğim sadece gerekli birkaç bilgiyi girişte vermek istedim o kadar.
Evet durumlar belki kötü belki moraller sıfır ama bu maç dönüm noktası bana göre.Hani bazı olaylar vardır iyi sonuçlanırsa sanki hayatının geri kalanı iyi geçecekmiş gibi hissedersin ya işte bende bu maç için aynı duygular içindeyim.Bu maçı alırsak ligin ilk başladığı noktaya döneriz tekrar o güzel günlerimize.Tekrardan yukarı sıralara tırmanır şampiyonluk için umutlu oluruz.En azından kazanamıyoruz yoksa geçen seneye mi dönüyoruz duygusunu atmış oluruz .
Aklımdan geçirmek bile istemiyorum ama bir yenilgi durumunda sanırım işler daha da kötü duruma gelecek. Karanlık umutlarımız daha da kararacak. Onun için bu maçta umutları yeşertme vakti.Ve top artık topçularda.
Son olarak topçulara;
İlk haftalarda siz değilmiydiniz takır takır top oynayan?
Siz değilmiydiniz bizleri heyecanlandıran?
Bunlar Bank Asya’ya fazla abi diye boşuna mı dedik biz?
Şampiyonuz bu sene derken biz en çok size güvenmiştik size inanmıştık ne yani hata mı yaptık?
O dönemde o kadar oynarken şimdi ne oldu?
Ücret sorunu da giderildi neyi bekliyoruz hala?
Eğer o ilk haftalarda oynayan siz iseniz hadi abi biz yine sizi bekliyoruz sahada.
Bank Asya’nın Ronaldinho’su Emin’i, hırs küpü Ahmet’i, müthiş paslarıyla Levent’i, çalımın kralını atan Serdar’ı bekliyoruz biz burada.
Bize şaka yapmadıysanız ilk haftalarda ben o eski halinizi istiyorum.
Hadi beyler vakit geldi kendinize gelin.
Artık galibiyetlere başlamasak mı?

14 Ocak 2011 Cuma

Susarak Seviyoruz

Antep maçı geçti ama ben yine bir iki kelime karalayayım.
Çarşamba günü sınav dolayısı ile erken başlayan bir gündü ki erken başlayan günlerde kafam hep bulanık olur. Akşam maç var uzun bir aradan sonra sevdamız sahada gözükecek haliyle sabahtan basmış heyecan.
Akşam gidiyoruz stada önce kapalının önüne gidiyoruz hoop oda ne kombineler geçmiyor. Bir iki bakınıyoruz sonra eski dost açık paklar mantalitesiyle gidip açıktan biletlerimizi alıyoruz.
Takım maçta elinden geleni yapıyor Allahı var. Herkes oynaması gerektiği gibi oynuyor tam yerinde tam zamanında belli bazı sıkıntılar giderilmiş.
Ama ben sadece oturuyorum hatta çekirdek yiyorum maçı izlerken. Acı be abi sevdanı haykıramaman çok acı.Muhabbet ederken(bağırmak yerine) duygularıma 3-5-2 oynatıyorum hatta abartıp ''Susarak sevmek sevmelerin en güzeli aga'' diyorum.İçimden yalanını yesinler desem de dışımdan inanıyorum ve susarak seviyorum.Öyle ki her atakta yarım kalkıyor atak sonuçsuz olunca acilen oturuyorum koltuğuma.
Maçın son saniyesi bir gol yiyoruz bu kupadan elendiğimizi resmileştiriyor ve gülerek staddan çıkıyorum.
Aynı düştüğümüzde ki gibi hani o düştüğümüz günde ağlayamamıştık ya
Hani gözlerimiz dolduğunda bizim hüznümüzü bile çok görmüşlerdi ya
O gün öğrendik aslında biz ağlamamayı şükür ki unutmamışız!!
Kolay değil sevdalar abi her şeyi öğretiyor adama. Bazen üzülemiyor bazen sevinemiyorsun ama her şeye rağmen seviyorsun.
Ben Antep maçında üzülemedim aynı düştüğümüzde ki gibi.
Susarak sevdiğimiz gibi susarak üzülüyoruz artık ne diyelim Allah sevdamızı susturmasın...